Ne Gariptir Dünya
Ne gariptir şu dünya diyorum;
Dök içini derler, sonra da kendileri kırıp dökerler.
Arkandayım diyenler, bir fırsatını buldu mu
Kendi elleri ile seni yere sererler.
Üzülme diyen üzer, ağlama diyen ağlatır.
Ne gariptir ki hayal kurduğun kabusun,
Umut bağladığın mutsuzluğun,
Zaferin mağlubiyetin olur.
Dünya diyorum, ne gariptir;
Kıyamam diyenlerle yıkanlar bir,
Özledim diyenlerle gidenler bir,
Elini tutanlarla tokatlayanlar bir,
Seviyorum diyenlerle nefret edenler bir,
Güldürenle ağlatan, sevindirenle üzen,
Huzur veren, huzurunu bozan,
Yanında olanla karşında olan bir…
Dünya diyorum, dünya ne gariptir böyle…
Dost dediğin, düşman da olur,
Tatlı dediğin, zehir de olur,
Sen helal dersin, o gider haram olur,
Gerçek bildiğin, yalan da olur,
Sen melek dersin, o şeytan da olur.
Gariptir dünya, garip…
Yüreğini açtığın ile ciğerini yakan bir,
Hayatını adadığın ile seni satan bir,
Yeminler eden ile sözünü yutan bir,
Bugünü yaşadığın ile yarınını yıkan bir,
Güvendiğin ile aldatan, ağlatan,
Sevindiren, hüzünlendiren bir…
Dünya işte, dünya…
Adı, şanı, yalan dünya…
Doğru bildiklerin, yanlışların;
Yanlışların da doğruların olur.
Sen nefesin kesilene kadar savaşsan ne olur?
Taşıdığın bir can, o da bir gün son bulur.
Aklını olmayanlarla yorma boşuna,
Kader dediğin sen ne yaparsan yap
İllaki yolunu bulur.