Ne Kadar Büyüdük değil Mi?
Çocukluğumuzun en büyük hayaliydi büyümek…
Ne dualar ederdik çabuk geçsin zaman diye,
Hatırladınız mı?
Bir odadan çıkıp sokaklara açılmak,
Evimizin dışına gitmek, dünyayı tanımak,
Sevmek, sevilmek, en güzel oyundu o zamanlar.
Ne süslü bir kelimeydi aşk kulağımızda, hatırlayın.
O zaman dünya yıkılsa umurumuzda değildi ki
Nasılsa düşsek elimizden biri tutacaktı…
Ee, arkamızda dağlar vardı…
Yıkılmak sorun değildi ki
Anne, baba, kardeş, oyun arkadaşlarımız,
Dostlarımız vardı bizim be…
Hatırladınız mı?
Ne kadar da büyümüşüz be…
—
Galiba boyumuzdan büyük dualar ettik
Ve ne de çabuk kabul olmuş, değil mi?
Nasıl geçti onca zaman bir bilen var mı?
Hayalimiz sokaklara açılmaktı bizim hani,
O çıkamadığımız odaları özlettiler be…
Gözümüz bile kandırmış bizi,
O güzel, o huzurlu görünen sokakların
Arkasında ne acımasız bir dünya varmış öyle…
Hani bir de bu kulağımıza süslü gelen aşk kelimesi,
Madalyonun sadece bir yüzüymüş.
Ardı yaralı, gözyaşları ile dolu bir şeymiş,
Oysa o anlatılanlar hep yalanmış be…
—
Büyümek bu kadar kötü bir şey mi?
İnanmak, o çocukluğumuzdaki gibi güvenmek
Bu kadar zor olmamalıydı…
E, hani bizim güvendiğimiz dağlar vardı…
Zamanla onlar da çekildi.
Büyüdük bakın, çok büyüdük,
O kadar büyüdük ki
Tek başımıza kaldık be…
Ne diyelim, eyvALLAH…
Yaman Karaca