Şiirin Fon Müziği
Bu Nasıl Bir Dünya ?
Gözleriyle gördüklerini inkar edenlerle dolmuş;
Nankörlük, yüzsüzlük, doymazlık,
Kadir kıymet bilmezlik almış başını gitmiş,
Doğruluk beş kuruş etmez olmuş.
Her gerçeğin ardına bir yanlış,
İyi niyetin içine gizli bir sinsilik saklanır olmuş.
Bu nasıl bir dünya?
Mideleri tıka basa dolu olmasına rağmen
Açım diye nara atan nefsi çıplak kullarla dolu…
Güzergahı insanlıktan sapmış,
Kendine hayrı olmayan soytarılar
Toplulukları yönlendirir olmuş.
Bu nasıl bir zaman böyle?
Kimin çıkarı, kimin cebinde?
Kim, hangi yalanın neresinde?
Kim, neye, nasıl inanmak zorunda kalmış,
Nerede, hangi denize düşmüş?
Kimler gitmem dediği yollara,
Kimyasına uymayanlarla revan olmuş?
Hangi meyve, hangi dalda pişmiş?
Sadece insan olmanın değeri
Ne zaman bu kadar düşmüş belli değil…
Bu nasıl bir dünya?
Yoktan var etmek şöyle dursun,
Var olanı yok etmek isteyenler ile dolu.
Gözü değil vicdanı kör,
Sözü düz, niyeti bozuk kullarla dolmuş.
Artık ekmek yedikleri kabı bırak bir tarafa da
Damarlarındaki kana ihanet edenlerle dolmuş…
Bu ne biçim bir dünya?
Ne para ne de pul…
Artık soysuzluk, hainlik değer görür olmuş.
Kimi, ne kadar düşüğe, ne kadar hızlı satarsan
O kadar saygıdeğer biri oluyorsun.
Dostluğun, kardeşliğin, davanın önemi kalmamış.
Din, iman artık kalpleri değil de
Birilerinin dil silahını doldurur olmuş.
Bu ne biçim dünya?
Bu ne biçim bir zaman böyle?
Yaman Karaca